Fecri Ati Edebiyatı ve Sanatçıları

AYT EDEBİYAT BİYOGRAFİ MAKALE TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
Görüntüleme: 204
0 0

Fecr-i   Âti Edebiyatı

(1909-1912)

Fecr” sözcüğü “şafak vakti, güneş doğmadan önceki vakit” anlamına gelir. “Âti” ise “gelecek” anlamına gelir. “Fecr-i Âti” ise “geleceğin şafağı, yarının ışığı” anlamına gelir.

Terim anlam olarak ise bizde bir edebiyat topluluğuna verilen isimdir. Derginin ilk adı Sinay-ı Emel olarak tasarlanmıştır fakat Faik Ali  dergiye  isim olarak ‘’ Fecr-i Âti’’ adını önerince bu ad kabul olmuş ve Sinay-ı Emel(İdeal Zirvesi) adı tasarıda kalmıştır.

1901′de Servetifünûn Topluluğunun dağılmasından sonra edebiyat dünyasında bir boşluk oluştu. Bazı genç sanatçılar, bir edebi topluluk oluşturmak için bir araya geldi. Bu gençler, Fecri Ati Topluluğu adı altında toplandılar. Sanat görüşlerini bir beyanname ile ortaya koydular

1909′da Hilal gazetesi matbaasında toplanan genç sanatçılar Fecr-i Ati’yi (Geleceğin Şafağı) kurarlar. Bu gençler arasında Yakup Kadri, Fuat Köprülü, Ahmet Haşim, Aka Gündüz, Ali Canip, Celal Sahir, Refik Halit, Şahabettin Süleyman, Tahsin Nahit gibi isimler vardır.

 

Temsilcileri

Ahmet Haşim, Aka Gündüz, Ali Canip Yöntem, Tahsin Nahit, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, M. Fuat Köprülü, Refik Halit Karay, Müfit Ratip, Faik Ali, Celal Sahir, Faik Ali, Şahabettin Süleyman, Emin Bülent Serdaroğlu, İzzet Melih…

 

 Fecri Ati Topluluğu Dağıldıktan Sonra Milli Edebiyat Hareketine Katılan Sanatçılar

  1. Fuat Köprülü, Refik Halit Karay, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Ali Canip Yöntem, Hamdullah Suphi, Şahabettin Süleyman.

 

Fecr-i Ati Edebiyatının Genel  Özellikleri

  • Servet-i Fünun dergisinde 1910′da bir bildiri yayımlayarak kendilerini kamuoyuna duyuran bir edebiyat topluluğudur.
  • Edebiyatımızda bildiri (beyanname, manifesto) yayımlayan ilk topluluktur.
  • Kendileri bir yayın organı kurmak isteseler de Servet-i Fünûn dergisini yayın organı olarak seçerler ve bu bildiriyi de orada yayımlarlar, daha sonra Yedi Meşaleciler ve Garipçiler de bildiri yayımlamışlardır.
  • Fecr-i Aticiler “Sanat şahsi ve muhteremdir.” görüşünü savunmuşlardır.
  • Fransız edebiyatını örnek aldılar.
  • Servet-i Fünûn’a tepki olarak ortaya çıkmışlar, onları yeteri kadar Batı yanlısı olamamakla suçlamışlardır fakat eleştirdikleri Servet-i Fünûn’dan öteye gidememişlerdir.
  • Şiirlerinde ağır, süslü bir dil kullanmışlardır.
  • Arapça, Farsça sözcük ve tamlamalara sıkça yer vermişlerdir.
  • Şiirlerinde aruz ölçüsünü kullanmışlardır.
  • Serbest müstezatnazım biçimini geliştirerek kullanmışlardır.
  • Aşk ve tabiat, şiirlerinde işledikleri başlıca konulardır.
  • Topluluk üyeleri şiirde sembolizm, parnasizm ile empresyonizmden; roman ve hikâyede realizm ile natüralizmden etkilenmişlerdir.
  • Fecr-i Ati bir bakıma Servet-i Fünun’la Milli Edebiyat arasında bir köprü işlevi görmüştür.
  • Bu dönem sanatçıları tiyatroya yeniden önem vermiş Servet-i Fünun’da gerileyen tiyatro bu dönemde yeniden canlanmıştır.
  • Batı’yla sanat bakımından daha güçlü ilişkiler kurmayı, halkın sanat kültürünü geliştirmek için halka konferanslar vermeyi, sanatı ileriye taşımayı amaçlamışlar, ama kısa sürede dağılan etkisiz bir topluluk olmuşlardır.
  • Fecr-i Aticilerin çoğu Milli Edebiyat akımına katılmış, bu dönem bir tek Ahmet Haşim’le anılır olmuştur.
  • Sanat anlayışlarında bir bütünlük olmadığı için Fecr-i Ati Topluluğu kısa süre içinde dağılmıştır.
  • Sonuç olarak bu topluluktan edebiyat tarihimize önemli bir ekol değil, bir kaç tane isim kalmıştır.

 

 Fecri Ati Beyannamesine imza atan sanatçılar

  1. Ahmet Haşim,
  2. Ahmet Samim,
  3. Emin Bülent (Serdaroğlu),
  4. Emin Lami,
  5. Tahsin Nahit,
  6. Celal Sahir (Erozan),
  7. Doktor Cemil Süleyman,
  8. Hamdullah Suphi (Tanrıöver),
  9. Refik Halit (Karay),
  10. Şahabettin Süleyman,
  11. Abdülhak Hayri,
  12. İzzet Melih (Devrim),
  13. Ali Canip (Yöntem),
  14. Ali Süha (Delibaşı),
  15. Faik Ali (Ozansoy),
  16. Fazıl Ahmet (Aykaç),
  17. Mehmet Behçet (Yazar),
  18. Mehmet Rüştü,
  19. Mehmet Fuat (Köprülü),
  20. Müfit Ratib,
  21. Yakup Kadri (Karaosmanoğlu),
  22. İbrahim Alaattin.

Fecr-i Âti Topluluğunun Amaçları

-Edebiyata hevesli ve yetenekli gençleri bir araya getirmek,
– Edebiyat ve fikir konuları ile ilgili konferanslar düzenlemek,
– Batı edebiyatını Türk edebiyatına tanıtmak,
– Türk edebiyatını Batı edebiyatına tanıtmak,
– Batıdaki benzer topluluklarla temas kurmak,
– Fecr-i Âti kütüphanesi adı altında bir yayın serisi oluşturmak,
– Açık fikir münakaşaları ile kamuoyunu aydınlatmak.

  Fecr-i Âti  Sanatçıları

AHMET HAŞİM (1884 – 1933)

  • 1909′da Fecr-i Aticilere katılmıştır.
  • Fecr-i Ati topluluğu dağıldıktan sonra da yoluna devam etmiştir.
  • Fecr-i Ati topluluğunun ve modern Türk şiirinin en önemli şairlerindendir.
  • “Şiir Hakkında Bazı Mülahazalar”başlığı altında şiir anlayışını açıklamıştır.
  • Saf şiir anlayışına bağlı kalmıştır.
  • Şiirde konudan çok, söyleyişi önemser.
  • Gerçek şiir ona göre herkesin kendisine göre yorumlayabileceği şiirdir.
  • Şiiri duyulmak için yazılan sözden çok musikiye yakın bir türolarak görür.
  • Önceleri Arapça ve Farsçayla yüklü bir dili varken, zamanla Türkçe ağırlıklı bir dile yönelir.
  • Şiirlerinde aşk ve doğa, çocukluk anıları, gerçek hayattan kaçış konuları egemendir.
  • Güneşin doğuşu ve batışı, göl, kızıl renkler, akşamonun şiirlerinde sıkça yer bulur.
  • Bütün şiirlerini aruz ölçüsüyle yazmıştır.
  • Sembolizmden ve empresyonizmden etkilenmiştir.
  • Sanat için sanat”anlayışına bağlıdır.
  • Fıkra, sohbet gezi yazısı türlerinde de önemli eserler vermiştir.

Eserleri:

Şiir: Piyale, Göl Saatleri

Sohbet: Gurabahane-i Laklakan (Fıkra özelliği de gösterir)

Fıkra: Bize Göre (Bu kitaptaki bazı metinler deneme türü içerisinde değerlendirilmektedir.)

Gezi yazısı: Frankfurt Seyahatnamesi

 

TAHSİN NAHİT (1887 – 1919)

  • Fecr-i Ati topluluğu şairi ve oyun yazarıdır.
  • Bireysel konulu şiirler yazmıştır.
  • Şiirleri sanat gücü bakımından çok güçlü değildir.
  • Şiirleri Ahmet Haşim etkisindedir.
  • “Adalar, Kamer ve Zühre şairi” olarak tanınmıştır.
  • Genelde kadın ve aşk temalarını işlemiştir.
  • Tiyatroyla da yakından ilgilenmiştir. Tekniği zayıftır.

 

Eserleri:

  • Şiir: Ruh-i Bikayd
  • Tiyatro: Hicranlar, Jön Türk, Firar, Aşkımız, Sanatkârlar, Ben Başka, Talak, Kırık Mahfaza, Osman-ı Sani, Kösem Sultan

 

EMİN BÜLENT SERDAROĞLU (1886 – 1942)

 

  • Galatasaray futbol takımının ilk kaptanıdır ve kurucuları arasındadır. Fenerbahçe ile oynanan ilk maçta ilk golü atmıştır.
  • Fecriati Döneminde “destansı” yönü ağır basan epik şiirler yazmıştır.
  • Hem bireysel hem de toplumsal konularda şiirler yazmıştır.
  • Şiirlerinde benzetme ve istiarelere gereğinden çok yer vermiştir.
  • Victor Hugo’nun “Mavi Gözlü Yunan Çocuğu” adlı şiirine karşı yazmış olduğu “Kin” şiiriyle tanınmıştır.

 

Eserleri:

  • Şiir: Kin, Hatay’a Selam, Dev Şarkısı

 

MÜFİT RATİP (1887 – 1920)

Fecriaticiler arasında tiyatro türünde en başarılı sanatçıdır.

Tiyatroda teknik bakımdan en iyi eserleri, tiyatroyla ilgili eleştirileri o yazmıştır.

Eserleri:

Oyun: Sayfiyede, Zincir, Bir Buhran, Kadın Pençesi

 

ŞAHABETTİN SÜLEYMAN (1885 – 1919)

  • Tiyatroları teknik açıdan zayıftır.
  • Aşk temasını işlemiştir.
  • Konuşma diline yakın bir dil kullanmıştır.
  • Eleştiri yazılarıyla öne çıkmıştır.
  • Edebiyat tarihiyle ilgili eserler de yazmıştır.

Eserleri:

  • Oyun: Fırtına, Aralarında, Karun, Avdet, Aziz Katil, Kül ve Burgu, Çıkmaz Sokak, Yeni İzdivaçlarda

 

FAZIL AHMET AYKAÇ (1884 – 1967)

  • Hiciv geleneğini mizaha dönüştürmüştür.
  • İğnelemek, alay etmek onun özelliğidir.
  • Eserleri: Kırpıntı, Divançe’i Fazıl, Harman Sonu, Şeytan Diyor ki, Tarih Dersi

 

İZZET MELİH (DEVRİM) (1887 – 1966)

  • Roman ve öykü yazarıdır.
  • Eserleri: Leyla, Tezad, Sermed, Hüzün ve Tebessüm

 

CEMİL SÜLEYMAN (ALYANAKOĞLU) (1886 – 1940)

  • Hikâyelerinde özellikle halk arasından seçilmiş tiplere yer verir.
  • Teknik bakımdan kusurlu olmakla birlikte romanlarındaki psikolojik tahliller başarılıdır.

Eserleri:

  • Roman: İnhizam, Siyah Gözler, Kadın Ruhu
  • Öykü: Timsal-i Aşk, Ukde


Topluluğun Dağılışı

1909′un Martından 1912 yılına kadar farklı gruplarla mücadele etmek zorunda kalırlar. Ayrıca bireysel sanat anlayışını savunurlar. Bu bağımsızlık aralarında güçlü bir sanat bağlarının olmamasına yol açar. Sanatı toplum yararına kullanmak istemezler. Bu da topluluğun kolay çözülmesine sebep olur.

Topluluğun hep gençlerden oluşması, onlara önderlik yapacak büyük birinin olmaması, kültürel bakımdan yeterli donanıma sahip olamamaları dağılma sürecini hızlandırmıştır.

Dağılmalarında özellikle Ömer Seyfettin ve Ziya Gökalp‘in çıkardıkları Genç Kalemler dergisi etkilidir. Yani Milli Edebiyat hareketinin başlaması Fecr-i Ati’yi bitirir

 Edebiyatımızdaki ilk edebî topluluk olarak tarihe geçerler.
-Edebiyatımızdaki ilk beyanname yayımlayan topluluktur.

-Fecr-i Ati, Edebiyat-ı Cedide ile Milli Edebiyat arasında bir köprü görevi görür.

 

Happy
Happy
0 %
Sad
Sad
0 %
Excited
Excited
0 %
Sleepy
Sleepy
0 %
Angry
Angry
0 %
Surprise
Surprise
0 %